25 Mayıs 2017 Perşembe

GÜL BÖREK...Ufacıcık...Yumuşacık...

Sofra düzeninde, ikramlıkların servisinde, misafir sayısı önemlidir. Beş-on arkadaşımızı ağırladığımız sofralardaki düzen bellidir. Her kadın, mutlaka yakın-uzak akrabalarını, arkadaşlarını veya komşularını evinde ağırlamıştır. Çünkü, evde misafir ağırlamak geleneklerimizde var. Avrupai yaşam tarzına özenen, evlerinde misafir kabul etmeyen ve bu şeklin savunuculuğunu yapan çok kadın biliyorum ki, evlerde toplanmanın zevkini inkar etmezler.


Ancak, yaşam içinde öyle tanışmalar oluyor ki; mesela, bir tatil köyünde veya mesleki toplantılardaki tanışmalarda, yani devam etmesi zamana muhtaç olan veya yakın olmayı istemediğiniz bazı tanıdıkları dışarıda ağırlamak en doğrusu. Evimiz mahremimizdir. İyi tanımadığımız insanları evimize kabul etmemek gibi bir hakkımız vardır. Her ne kadar sosyal çevrenin genişliği önemli olsa da ailemizi korumak adına dikkatli olmakta fayda var.

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Buzdolabının Yanına En Çok Yakışan Derin Dondurucu

Derin dondurucunun buzdolabının yanında durması gerektiğine inananlardanım. Hem pratik oluyor hem de birinden çıkardığını diğerine koyabiliyorsun. İşin estetik tarafı da var, dik ve dikdörtgen bir buzdolabının yanına, aynı şekle sahip bir derin dondurucu gerekiyor! Uğur Soğutma’nın UED 5170 DT A++ isimli modelini bu nedenle beğendim: Aynı bir buzdolabına benziyor.

Tek kapılı bir buzdolabı düşünün, UED 5170 DT A++ görünüm olarak buna benziyor. İçinde 5 tane şeffaf plastikten sepet var. Bu tasarım oldukça kullanışlı, çünkü içine koyduğunuz besinler daha derli toplu duruyor. Sepetler şeffaf olduğu için, dışarıdan baktığınızda bile içinde ne olduğunu görebiliyorsunuz. Dış kapağı rahatça açılıyor, bazı buzdolaplarında olduğu gibi kapakla güreşmeniz gerekmiyor! Buna rağmen mükemmel bir yalıtımı var. O kadar ki, elektrik kesilse bile derin dondurucu içindekiler 15 saat boyunca çözülmeden durabiliyor. Sık sık elektrik kesilen bir yerde yaşıyorsanız, en çok bu özelliğini beğeneceksiniz.

1 Mayıs 2017 Pazartesi

ATATÜRK'ÜN EN SEVDİĞİ YEMEK...Etsiz Kuru Fasulye-Pilav...

Facebook'da "Mustafa Kemal Atatürk İle İlgili Az Bilinenler" başlıklı bir yazı paylaşıldı. Daha önce okuduğum bir yazıydı ama unuttuklarım vardır diye yeniden okudum. Verilen bilgilerin hepsi ayrı ayrı değerliydi. İçlerinde en çok, Atatürk'ün sevdiği yemeğin "Etsiz Kuru Fasulye ve Pilav" olması hoşuma gitti. Takipçilerim bilirler babamın Kuru Fasulye sevgisini ve biz çocuklarına Kuru Fasulyeyi sevdirme çabasını. Rahmetli babam her gün yese bıkmayacak kadar sevdiği kuru fasulye yemeğine sofrada bize "En birinci yemek kuru fasulye" diye tezahürat yaptırırdı.


Kurtuluş Savaşı Başkomutanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını olur olmaz yerde, olur olmaz şekilde, gerekli-gereksiz kullanmak, başkalarıyla kıyaslamak gayretkeşliği içerisinde değilim, hiç de olmadım. Atatürk'ü önce evimizde, daha sonra ilk okuldan başlayarak eğitim hayatımız boyunca öğrendik ve sevdik. Bu vatan topraklarında herkesin de aynı duyguları taşıdığını zannederek büyüdük. Daha sonraki yıllarda, dünyadaki çeşitli ideolojilerin etkisinde kalan gençler Atatürk hakkında hadlerini aşan laflar ettiler. Güneş balçıkla sıvanmaz dedik ve bizim yüreğimizdeki Atatürk sevgisi hiç eksilmedi.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...