26 Mart 2018 Pazartesi

BATON KEK...Lezzetinde Ceviz Var...

Bahar aylarıyla birlikte açık havada gezmeler başladı. Aslında, her türlü hava şartlarında dışarıda yaşamaya çok alıştık. Genci, yaşlısı kimse evde oturmak istemiyor. Bilhassa, hemcinslerim evde otururlarsa hayatı kaçıracaklarını düşünüyorlar. Ne diyebilirim ki; onlar haklı ben de öyle düşünüyorum. Bir gün evde kalırsam ertesi gün mutlaka çıkıyorum. Dışarıda aldığım ilk nefes bana "Oh! dünya varmış" dedirtiyor.


Cevizli Kek'imin nefasetinden bahsetmek için başladığım yazımda gezmelerden bahis açmam tesadüf değil elbette. Gezmeyi seven, her fırsatta hayatın tadını çıkartmak isteyen bir arkadaşım var ve onunla birlikte gezmek çok hoşuma gider. Arkadaşımla fikirlerimizin ayrıldığı yerler vardır ama bu durum bizim iyi arkadaş olmamıza mani olmaz. Fikir ayrılığına düştüğümüz bir konu da gittiğimiz yerlerde güzel bir mekanda iyi bir yemek yeme arzumu arkadaşımın paylaşmıyor olması. Ona kalsa çoğu zaman çay-simit yeter.

20 Mart 2018 Salı

KARNIKARA (KURU BÖRÜLCE) SALATASI...Ekşili...Bol Yeşillikli...

Karnıkara'yı nerede görsem çok eskilere giderim. Bir tarihte resmi bir işin takibi için annemle babam birlikte Ankara'ya gitmişlerdi. Gidişleri ani bir kararla olduğu için annem eve yemek bırakamadı. Bir miktar para bırakarak bizi Allah'a emanet edip, gittiler. Çocukluktan yeni çıktığım genç kızlığa adım atacağım günlerdi. Mutfakla ilgim sadece annemi seyretmekle kısıtlıydı. Radyodaki şarkılara eşlik ederek yemek pişirmesini izlemek hoşuma giderdi. Yardımlarımızı kabul etmez, ayak altında dolaşmamızdan hoşlanmazdı.


Yasak olanları yapmanın bir çekiciliği vardır ya ben de fırsat bu fırsattır diye ev hanımlığına soyundum ve mutfağa girdim. Niyetim yemek pişirip, kardeşlerimi doyurmak ama farklı tariflerle. Annemin rutin menüsünün dışına çıkıp, değişik yemekler denemek istiyordum. Evde ne kadar yemek kitabı, dergi, gazete ilaveleri varsa hepsini gözden geçirdim. Evimizde pek pişmeyen bir kaç yemek tarifini sıraya koydum. Hiç unutmam, ortasına haşlanmış yumurta konularak pişirilen Rulo Köfte'yle hiç üşenmeden uğraşmıştım.

2 Mart 2018 Cuma

AHMET HAMDİ TANPINAR...Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Lise edebiyat derslerinde mutlu olduğumu, edebiyat öğretmenimi de çok sevdiğimi hatırlıyorum. Edebiyat kitabımızda yerli ve yabancı yazarların eserlerinden seçilmiş birer sayfalık okuma parçaları olurdu. O okuma parçaları üzerinden, yazarı ve eserini ders olarak işlerdik. O yıllarda çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak gibi bir dert yoktu herhalde ki öğretmenimiz derste işlediğimiz kitapları okuma ödevi vermezdi.


Geçtiğimiz yıl Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eseri sosyal medyada çok paylaşılınca dikkatimi çekti. Okul sonrası, edebiyat derslerinde işlediğimiz kitaplardan aklımda kalanları okumak hevesine kapılmış, çoğunu da alıp okumuştum. Kitaplarımızı bu günkü gibi evden sipariş vererek değil de kitap evlerinden aldığımız yıllarda kitap rafları arasında dolaşır, methini işittiğimiz veya kapak resmini beğendiğimiz kitapların ilk sayfalarına şöyle bir göz atardık. Kitap kokulu raflar arasındaki bu zevkli küçük turlar sırasında Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kitapları nedense karşıma çıkmamış.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...